Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı Vahap Seçer, CHP“İkinci Yüzyıl Değişim Kurultayı” adı altında yapılan ‘20. Olağanüstü Tüzük Kurultayı’na katılım sağladı.Seçer, basın mensuplarına yaptığı değerlendirmede; “Umut ediyorum partimizin her kesiminin memnuniyetini kazanacak, aynı zamanda da bizi ikinci yüzyılda iktidara taşıyacak güçlü, demokratik bir tüzük ortaya çıksın. Tüm arzum bu” dedi.CHP’nin son yerel seçimlerde Türkiye’nin birinci partisi çıktığını hatırlatan Seçer, “Bu öyle bir noktada yakalandı ki; Türkiye’de yurttaşların geleceğe dair umutlarının yitirildiği bir döneme denk geldi ve tekrar bir umut yeşermesi oldu” diye konuştu.Çok önemli metropollerin CHP’li belediye başkanları tarafından yönetildiğini vurgulayan Seçer, “Burada belediyelerin başarıları, belediye başkanlarının tutumu ve özellikle de ekonomik krizin yaşandığı bu süreçte sosyal politikalar konusunda ortaya koyacağı başarılı uygulamalar genel seçimlerde CHP’nin iktidara giden yolu açacağını düşünüyorum” ifadelerine yer verdi.
Mersin
Büyükşehir Belediye Başkanı Vahap Seçer, Cumhuriyet Halk Partisi’nin (CHP)“İkinci Yüzyıl Değişim Kurultayı” adı
altında yapılan ‘20. Olağanüstü Tüzük
Kurultayı’na katıldı.
CHP’nin,
sembolik açılışını Sivas Kongresi’nin 105. yıldönümü nedeniyle 4 Eylül’de Sivas’ta
yaptığı Tüzük Kurultayı’nın resmi açılışı Ankara ATO Congresium’dayapıldı.
Başkan Seçer: “Umut
ediyorum bizi ikinci yüzyılda iktidara taşıyacak güçlü ve demokratik bir tüzük
ortaya çıksın”
Başkan
Seçer, Genel Başkan Özgür Özel’in açılış konuşmasının ardından basın mensuplarına
yaptığı değerlendirmede; Kurultay’ın partiye hayırlı olması temennisinde
bulunarak, taslak üzerinde çalışmaların yapılıp, son şeklinin verildiğinden söz
etti. Bu taslağın yapılan kurultay ile de delegelerin huzuruna geleceğinden
bahseden Seçer, “Doğal olarak burada da
bazı değişiklikler olma ihtimali var. Parti için tabi ki önemli. Hem üyelik
şekli, üyelerin görevleri hem milletvekilliğinde hem yerel seçimlerde aday
belirleme yöntemleri gibi bir takım kuralların, daha demokratik, çağdaş ve evrenselkurallara
uygun bir şekle dönüşmesi açısından yararlı bir çalışma. Umut ediyorum partimizin
her kesiminin memnuniyetini kazanacak, aynı zamanda da bizi ikinci yüzyılda
iktidara taşıyacak güçlü, demokratik bir tüzük ortaya çıksın. Tüm arzum bu” dedi.
“Türkiye ve dünya
gerçekleri ile örtüşen bir program çalışmasının yapılmasını arzu ediyoruz”
CHP’nin
iktidar olma iddiası ortaya koyan bir parti olduğunu anımsatan Seçer, “Türkiye’nin temel sorunları karşısında
nasıl bir tavır ortaya koyacağınız, ortaya koyacağınız yol haritasının ne
olacağını belirleyecek bir program çalışması, Türkiyeve dünya gerçekleri ile
örtüşen bir program çalışmasının yapılmasını arzu ediyoruz. Bu bizim kendi iç
gündemimiz,CHP’nin gündemi. Burada da kalmamak gerekiyor. Hemen bu sorunları ya
da bu çalışmaları bitirip Türkiye’nin gündemine dönmek gerekiyor” diye
konuştu.
“Sadece yoksul
kesimin değil, herkesin şikâyetçi olduğu bir ortamı yaşıyoruz”
Ülke
gündeminin birinci derecede yoksulluk ve tartışmasız olarak da ekonomi olduğunu
kaydeden Seçer, bir belediye başkanı olarak toplumda ve sokakta gördüğü
izlenimlerini paylaşarak, Türkiye’de yoksulluğun ve hayat pahalılığının çok
büyük bir sorun boyutuna geldiğini ifade etti. Seçer, “Yaklaşık olarak 2,5 milyondan fazla nüfusu olan ve Türkiye’yi temsil
eden, Türkiye’nin izdüşümü olan Mersin gibi bir şehrin yöneticisi olarak sosyo-ekonomik
her kesimin de sorunu olduğunu düşünüyorum. Sadece yoksul kesimin değil; orta
gelirlilerin de iş insanlarının da esnafın da çiftçinin de sabit gelirlinin de;
herkesin şikâyetçi olduğu bir ortamı yaşıyoruz” ifadelerine yer verdi.
Seçer yerel
seçimlerdeki başarıyı değerlendirdi: “Tekrar bir umut yeşermesi oldu”
CHP’nin
son yerel seçimlerden Türkiye’nin birinci partisi çıktığını hatırlatarak
konuşmasını sürdüren Seçer, bunun kendileri için çok iyi bir sonuç olduğunun da
altını çizdi. “Çok uzun süredir böyle
bir başarıyı elde edememiştik. Ama bu öyle bir noktada yakalandı ki; Türkiye’de
yurttaşların geleceğe dair umutlarının yitirildiği bir döneme denk geldi ve tekrar
bir umut yeşermesi oldu. Bu da bizim sorumluluklarımızı artırdı. Çok daha fazla
çalışmamız gerektiğini ortaya koydu” dedi.
“Belediyelerin sosyal
politikalar konusunda ortaya koyacağı başarılı uygulamalar, CHP’de iktidara
giden yolu açacağını düşünüyorum”
CHP
tarafından yönetilen belediyelerle ilgili de bazı değerlendirmelerde bulunan
Seçer, “412 belediyemiz var ve çok
önemli metropoller CHP’li belediye başkanları tarafından yönetiliyor. Burada
belediyelerin başarıları, belediye başkanlarının tutumu ve özellikle de ekonomik
krizin yaşandığı bu süreçte sosyal politikalar konusunda ortaya koyacağı
başarılı uygulamalar genel seçimlerde CHP’nin iktidara giden yolu açacağını
düşünüyorum. CHP’li bir Cumhurbaşkanı’nı seçtirmek daha da rahat olacaktır ve
parlamento çoğunluğunu da partimize kazandıracağını düşünüyorum. Her şey yerel
yöneticilerin elinde” dedi.
Daha
çok çalışmanın önemine vurgu yapan Seçer, girilmeyen yerlere girmenin, köylere
gidip, sokağa inmenin, işçinin, emeklinin sorunlarına sahip çıkmanın, ekonomik
krizle boğuşan ailelerin yanlarında olarak çocukların eğitimlerine katkı
sunmanın öneminden söz ederek, “Bütün
bunlar belediyelerin yapacağı başarılı çalışmalar sonucunda belki de bugüne
kadar CHP’ye oy vermeyen birçok seçmenin yerel seçimlerde olduğu gibi bize oy
vermesini sağlayacak” diye konuştu.
Seçer, İmamoğlu’na
açılan davaya ilişkin konuştu: “Bir yargı faciası”
İstanbul
Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’na, 4 Kasım 2019 tarihinde yaptığı
basın açıklamasında YSK üyelerine hakaret ettiği iddiası ile açılan dava
hakkında konuşan Seçer, “Türkiye bir
hukuk devleti ise doğal olarak hepimiz yasalara uymak durumundayız. Elbette ki
eğer yasalar karşısında suç işlemişsek bunun da karşılığında cezamızı çekmek durumundayız.Ama
burada gerçekten trajikomik bir durum yaşanıyor. Bir yargı faciası. Tabi ki
henüz sonuçlanmadı ama dedikodular üzerinden yürüyoruz. Böyle bir kararın istinafta
onanması durumunda, Türkiye’nin hukuk ve yargı tarihine kara bir sayfa olarak
geçecektir. Şu anda kesinleşmiş bir
karar olmadığı için de bunun üzerinde yorum yapmayı doğru bulmuyorum. Bunlar
dedikodudan ibaret olur.Bu meşhur ‘ahmak’
davasının istinaftan döneceğini umut ediyorum ve artık Türkiye’de hukuk devleti
anlayışının kazanmasını arzu ediyorum. Demokrasi ve fikir özgürlüğü kazansın” dedi.
0 Yorumlar