Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı Vahap Seçer ve Meral Seçer, Mersin Büyükşehir Belediyesi’nin de destekleriyle Mersin Kent Konseyi’nin öncülüğünde düzenlenen‘Denizle Bütünleşen Kent: Mersin’de Vizyonel Bir Dönüşüm, Kent ve Deniz Konferansı’na katıldı. Konferansta; denizcilik, çevre, turizm ve sürdürülebilir kalkınma temalarında kentin geleceğine dair önemli başlıklarele alındı.Mersin’de 2019 yılından itibaren çığır açıldığına değinen Başkan Seçer, göreve geldiği günden itibaren kentintüm tarihlerin en yoğun katılımcı demokrasi anlayışıyla yönetildiği bir dönemi yaşadığını kaydetti.Denizlerin temiz tutulması noktasında sadece kamu kurum ve kuruluşlarına, sivil toplum örgütlerine değil, vatandaşlara da görevler düştüğünü kaydeden Seçer, “Hepimiz kenti koruyacağız. Deniz kirliliğinin yüzde 85-90’ı kara kaynaklı” dedi ve Büyükşehir olarak denizi korumak için yaptıkları hizmetleri sıraladı. Yatırıma karşı olmadıklarının vurgusunu yapan Seçer, “Yatırıma karşı değilim, yatırımın yanındayım ama çevre dostu, çevreyi, denizi, doğayı ve ekosistemi önceleyen yatırımların yanındayım” diye belirtti.Seyhan Nehri’nin yaratmış olduğu deniz kirliliğinden duydukları şikayeti de dile getiren Seçer, yetkililere tedbir almaları konusunda çağrıda bulundu.
Mersin
Büyükşehir Belediye Başkanı Vahap Seçer ve Meral Seçer, Mersin Büyükşehir
Belediyesi’nin de destekleriyle Mersin Kent Konseyi’nin öncülüğünde düzenlenen‘Denizle
Bütünleşen Kent: Mersin’de Vizyonel Bir Dönüşüm, Kent ve Deniz Konferansı’na
katıldı. Konferansta; denizcilik, çevre, turizm ve sürdürülebilir kalkınma
temalarında kentin geleceğine dair önemli başlıklarele alındı.
Deniz turizminden arkeolojisine, deniz ticaretinden lojistiğe ve
su sporlarına kadar birçok alanda uzman isimler ve paydaşlar konferansta bir
araya geldi.Alanında
yetkin kişiler tarafından;‘Mersin Deniz Müzesi’, ‘SoliPompeiopolis-Doğu
Akdeniz’de Bir Liman Kenti’, ‘Mersin’in Sualtı Mirası ve Zenginliği’,
‘İklim
Değişikliğinin Mersin’de Denizel Biyoçeşitlilik Üzerindeki Olası Etkileri’,
‘Turizm
ve Su Sporları’, ‘İstilacı Türlerle Mücadele ve Ekonomiye
Kazandırma’ başlıkları ele alındı.
Mersin Büyükşehir Belediyesi
Kongre ve Sergi Sarayı’nda gerçekleştirilen konferans;Mersin Büyükşehir
Belediyesi, Mersin Deniz Ticaret Odası, Mersin Üniversitesi, Orta Doğu Teknik
Üniversitesi, Mersin Kent Konseyi, Türkiye Sualtı Arkeolojisi Vakfı, Rota
Yelken Kulübü ve Biosphere Mersin iş birliğinde gerçekleştirildi.
Başkan
Seçer: “Katılımcı demokrasi kenti yüceltiyor, zenginleştiriyor”
Akdeniz’in incisi olan Mersin’de
yapılan Kent ve Deniz Konferansı’nın kent için çok kıymetli olduğuna dikkat
çekerek konuşmasına başlayan Başkan Seçer, Mersin’de 2019 yılından itibaren
çığır açtıklarına değindi. Seçer, “Mersin’de
tüm tarihlerin en yoğun katılımcı demokrasi anlayışıyla yönetildiği bir dönemi
yaşıyoruz. Sivil toplum örgütleri ve vatandaşlarla beraber olmak beni
yüceltiyor, zenginleştiriyor, kente değer katıyor ve onların da kendini daha
iyi hissetmesini sağlıyor” diyerek, katılımcı demokrasi sayesinde Mersin’in
geliştiğini ve çok daha iyi noktalara geleceğini vurguladı.
“Mersinlilere
demokratik bir şekilde hizmet etmekten gurur duyuyoruz”
“Biz
demokrasi aşığıyız”
diyen Seçer, Ulu Önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün kurduğu ülkenin ve
partinin onurlu bir yurttaşı olarak, Mersinlilere demokratik bir şekilde hizmet
etmekten gurur duyduğunu söyledi. 3 tarafı denizlerle çevrili Türkiye’nin en
uzun kıyı şeridine sahip illerinden birisi olan deniz kenti Mersin’de hizmet
verdiğini söyleyen Seçer, “Türkiye deniz
ülkesi, biz de deniz kentiyiz. Atatürk’ün dediği gibi ‘3 tarafı denizlerle çevreli Türkiye; endüstrisi, ticareti ve sporu ile
en ileri düzeyde denizci yetiştirmek yeteneğindedir’. Bu yetenekten
yararlanmasını bilmeliyiz” diye konuştu.
“Mersin
göçlerle kurulmuş genç bir şehir”
Büyükşehir’in gelirinin yurttaşlardan
gelen vergilerle sağlandığını söyleyen Seçer, vergilerin olmaması durumunda
yatırımın da cari harcamalarında yapılamayacağını vurguladı. Mersin’in
topladığı vergilerdeki payın yüzde 55’inin limandan kaynaklandığını belirten
Seçer, “Mersin göçlerle kurulmuş çok
genç bir şehir. Daha çok denizle irtibatı olmayan, ekonomik, siyasi ve toplumsal
baskılar sonucuinsanlar buraya göç etmişler. Gelenler de deniz kenti Mersin’e
aidiyet hissetmeye başlamış. Biz Mersinli kimliğini oluşturma gayreti içinde
olmalıyız. Bir deniz şehrinin hemşehrisi olduğunu kabullenmeliyiz ve denizle
barışmalıyız”sözlerine yer verdi.
Dünyadaki gelişmeler ışığında
Mersin’in büyüyüp, gelişeceğini söyleyen Seçer, “Amerika seçimlerinden Doğu Akdeniz’e, Orta Doğu’daki gelişmelerden
Suriye’deki rejim değişikliğine ve Türkiye’de yaşanan siyasal gerginliklere
varana kadar her durumdan Mersin etkileniyor” diyerek Mersin’in stratejik
önemine değindi ve kentin çok sektörlü yapısının ekonomik krizlerde dahi
üretime devam edebilmesini sağladığını kaydetti.
“Türkiye’nin
en büyük limanlarından biri Mersin Limanı”
Mersin Büyükşehir’in güçlü ve
geliri iyi bir belediye olduğunun vurgusunu yapan Seçer, güçlü de bir bütçeye
sahip olduklarının altını çizerek, “Çünkü
vergi ödeyen bir halkımız; çalışan ve üreten işletmelerimiz var. Türkiye’nin en
büyük limanlarından biri Mersin Limanı. Bu nedenle çok daha iyi noktalara
gelebiliriz” dedi.
“Deniz
kirliliğinin yüzde 85-90’ı kara kaynaklı, hepimiz kenti koruyacağız”
Denizlerin temiz tutulması
noktasında sadece kamu kurum ve kuruluşlarına, sivil toplum örgütlerine değil,
vatandaşlara da görevler düştüğünü kaydeden Seçer, “Hepimiz kenti koruyacağız. Caddeye atılan bir sigaranın, bir kâğıt
parçasının, rögarlara süpürülen yaprakların ya da diğer bir takım kirli
maddelerin denizle ne alakası var diye düşünmeyin. Onlar denize gidiyor, denizi
kirletiyor ve denizi perişan ediyor. Deniz kirliliğinin yüzde 85-90’ı kara
kaynaklı” dedi ve Mersin Büyükşehir olarak denizi korumak için yaptıkları
hizmetleri sıraladı.
“Gemilere
şu ana kadar 16 milyon dolar ceza yazdık”
Seçer, deniz taşımacılığı
yaparken deniz kirliliğine neden olan gemilere en yüksek cezayı yazan
belediyenin Mersin Büyükşehir Belediyesi olduğunun vurgusunu yaptı. Seçer, deniz
kirliliğine sebep gemilere göz açtırmadıklarını söylerken, “2019’da göreve geldik. Gemilere şu ana kadar 16 milyon dolar ceza
yazdık. Bizim koordinatlarımız çok dardı. Bakanlığa rica ettik. Kısmi olarak
koordinat genişliğimizi kabul ettiler. Şimdi Kulak’tan Çeşmeli’ye kadar
denetliyoruz. Türkiye’de Mersin Büyükşehir Belediyesi vekomşu ilimiz Antalya
Büyükşehir Belediyesi olmak üzere 2 belediye bu hakka sahip. Türkiye’de her 2 belediyede
Elektronik Gemi Denetleme Sistemi’ne sahip. Biz de kurduk ve şu anda
denizlerimizin üzerinde kuş uçurmuyoruz. Biz mütemadiyen Bakanlığa ‘Koordinasyonlarımızı genişletin, biz daha
fazla denetim yapalım’diyoruz. Ancak bakanlık bunun yerine bir mevzuat
değişikliğine giderek, kestiğimiz cezaların yüzde 50’sini almaya başladı” ifadelerine
yer verdi.
Seçer,
Seyhan Nehri’nin yarattığı deniz kirliliği konusunda yetkililere çağrı yaptı!
Seyhan Nehri’nin yaratmış olduğu
deniz kirliliğinden duydukları şikayeti de dile getiren Seçer, yetkililere
tedbir almaları konusunda seslenerek, “Bizim
sınırlarımızın dışında başlıyorama bizim sınırlarımızda denize dökülüyor ve
muazzam miktarda sanayi atığı denizlerimize boca ediliyor. Bu toplantı
aracılığıyla yetkilileri bir kez daha bu konuda tedbir almaya davet ediyoruz. Deniz
ya da kara kirliliğinden sadece Büyükşehir Belediyeleri sorumlu değildir. Hatta
biz bu konuda 2. ya da 3. derecede sorumluyuz. Bizim yetki alanımız da çok dar.
Denetim asıl ve birinci anlamda, makro politikalar üreten Çevre, Şehircilik ve
İklim Değişikliği Bakanlığı’mızdadır” dedi.
Seçer,
deniz kirliliği ile mücadelede hayata geçirdikleri hizmetleri anlattı
Büyükşehir olarak nehirlere Deniz
Çöpleri Bariyer Sistemi kurduklarından ve bu sayede de nehirlerin taşıdığı
atıkların önüne geçtiklerinden söz eden Seçer, “Mersin’in topoğrafik özelliği gereği, birçok dere denizle buluşuyor. Herkes
ve özellikle de yazlık bölgelerde insanlar çöplerini düşünmeden ve idrak
etmeden oraya boşaltıyor. Yağmurlar alıyor o çöpleri denize götürüyor” dedi
ve vatandaşları da çöpleri derelere boca etmemeleri noktasında uyardı. Seçer
ayrıca, Mavi Kart Sistemi ile de teknelerin atıklarını kontrol altında tutup, deniz
kirliliğinin önüne geçtiklerini vurguladı.
“Yatırıma
karşı değilim ama çevre dostu yatırımların yanındayım”
Mersin Büyükşehir’e ait 12 adet
halk plajı bulunduğunu ve bunlardan 5 tanesinin de Mavi Bayraklı olduğunu
kaydeden Seçer, “Mersin’de toplam 11
Mavi Bayraklı plajımız var. Mersin’de 3 adet marina var ve bunlar bizim
uhdemizde değil. Balıkçı Barınağı var, yetkimiz ve sorumluluğumuz yok,
temizliğini biz yapıyoruz” dedi.Yatırıma karşı olmadıklarının vurgusunu
yapan, ancak muğlak olan hiçbir şeye de onay vermeyeceklerinin altını çizen
Seçer, “Biz, sizin adınıza onay
veriyoruz. Eğer ortaya çıkacak yapı, şimdi şikâyet ettiğimiz marinaların AVM’ye
dönüşmesi gibi bir durumda olursa biz sizlere mahcup oluruz. Kentimizi korumak
zorundayız. Kentimizi daha yaşanabilir bir kent yapmak, çocuklarımıza iyi bir
miras bırakmak için çalışıyoruz. Yatırıma karşı değilim, yatırımın yanındayım
ama çevre dostu, çevreyi, denizi, doğayı ve ekosistemi önceleyen yatırımların
yanındayım” diye belirtti.
Seçer,
MESKİ yatırımlarına dikkat çekti
Konuşmasında MESKİ yatırımlarına
da dikkat çeken Seçer, Anamur’dan Yenice’ye kadar kentin her noktasında tüm
tarihlerin en büyük altyapı yatırımlarının kendi dönemlerinde yapıldığını ve
yapılmaya devam ettiğini ifade etti. MESKİ’nin yatırımlarının tüm sahili
koruyan, insan sağlığının yanı sıra çevreye de önem vererek hazırlanan
projelerden oluştuğuna dikkat çekenSeçer, MESKİ’nin denizin kirlenmesini
önlemek amacıyla ciddi arıtma yatırımları yaptığının daaltını çizdi.
Seçer,
uluslararası projelerin önemine dikkat çekti
Seçer, uluslararası kurum ve
kuruluşlarla da işbirlikleri bulunduğunu sözlerine ekleyerek, beraber
yürüttükleri projeler olduğunu vurguladı. Avrupa Akdeniz Politikaları’nın
oluşturulmasında da Mersin’in kilit role sahip olmasını istediklerini kaydeden
Seçer, uluslararası projelere ve uluslararası üyeliklere önem verdiklerini
söyledi. ‘Yeşil Bir Gelecek İçin Liman
Şehirleri Ortaklığı’ projesinin tamamlandığını kaydeden Seçer, bu proje ile
Akdeniz ve kıyı alanlardaki iyi uygulama örneklerinin artırılması hedefleriyle
eğitimler, seminerler ve farkındalık artırıcı çalışmalar gerçekleştirdiklerini
belirtti. Avrupa Birliği’nin ‘Okyanuslar
ve Suların Restorasyonu Misyonu’nun destekçisi olan kurumlar arasında yer
alarak deniz ekosisteminin sağlığını korumak için çalıştıklarını ifade eden Seçer,
Haziran ayında da Fransa’da yapılacak olan Birleşmiş Milletler Okyanus
Konferansı’nda kurulacak uluslararası koalisyona katılarak küresel mücadelede
yerlerini alacaklarını kaydetti.
ODTÜ ve MESKİ işbirliğiyle Temiz
Akdeniz Projesi kapsamında deniz kirlilik haritasını oluşturduklarını sözlerine
ekleyen Seçer, ODTÜ ile bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da çalışmaları
sürdüreceklerini ifade etti. ODTÜ ile yaptıkları yapay resif çalışması hakkında
da bilgi veren Seçer, yapay resifleri Marina-Mezitli uygulama alanına bırakarak
ekosistemi canlandırdıklarını söyledi. Seçer, proje kapsamında 3D yazıcı ile
üretilen yapay resifleri o noktaya yerleştirdiklerini ve takibinin devam
ettiğini söyledi. Küçük ölçekli balıkçılara sağladıkları destekler hakkında da
bilgi veren Seçer, bunların yüzde 100 hibeli olduğunu kaydetti. Babil Su
Sporları Merkezi’ni kurduklarını dile getiren Seçer, “Orada yelken, kanal ve kürek kurslarına devam ediyoruz ve bunları
geliştireceğiz, sayısını artıracağız. Yüzme kurslarını da önemsiyoruz ve bugüne
kadar4 bin çocuğumuza yüzme kursu verdik. Toroslar’da çocuklar için açtığımız Yarı
Olimpik Havuzumuzda da bu yaz hizmet verilecek” dedi.
“Çalışmalarımız kent paydaşlarıyla işbirliği
içerisinde devam edecek”
Yaklaşık
1,5 yıl önce Cumhuriyet’in 100. kuruluş yıl dönümünde Mercan 100. Yıl İklim ve
Bilim Çevre Merkezi’ni çocuklar için hizmete açtıklarını söyleyen Seçer, “Türkiye’nin ilk ve tek iklim ve çevre
temalı bilim merkezi olan, Mercan 100. Yıl İklim ve Çevre Bilim Merkezi’ni
kurduk. Bugüne kadar 140 bin çocuğumuz ziyaret etti. Türkiye’nin en büyük
planetaryumu ile çevre ve iklim konulu 120’ye yakın deney atölyemiz var.
Çocuklar hem görsel hem işitsel hem de pratik yaparak orada bilimi öğrensinler istiyoruz”
dedi. Seçer, tüm bu çalışmaların kent paydaşları ile işbirliği içerisinde
artarak devam edeceğini aktardı.
“Hukuk dışı uygulamalarla karşı karşıya kalıyoruz”
Konuşmasının
son bölümünde ülke gündemine dair de değerlendirmede bulunan Seçer, Türkiye’nin
daha demokratik bir topluma, uygar dünya standardında bir hukuk devletine
evrilmesini arzu ettiklerini dile getirdi. Bunun için mücadele ettiklerinin
altını çizen Seçer, “Hukuk dışı
uygulamalarla karşı karşıya kalıyoruz. Hiçbirimiz suç işleme özgürlüğüne sahip
değiliz ama hukuk devletinin soru işareti olduğu bir ülkede yaşıyorsanız, hukuk
mevzuatı içinde kalmanız, o toplumun ve ülkenin en değerli ve en vatansever
vatandaşı olmanız;sizi zaman zaman bu hukuk dışı güçler, hukuk dışı saldırılar
karşısında dönemsel olarak çaresiz bırakabilir. Ama biz bunların üstesinden
geliriz” diye konuştu.
“Bu ülke daha demokratik ve adil olacak”
Osmanlı
İmparatorluğu’nun çöküp, insanların ‘Artık her şey bitti’ dediği
dönemde, Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün ortaya çıkarak 600 yıllık
imparatorluğun küllerinden bir ulus devlet yarattığına dikkat çeken Seçer, “O da, işte bu salonu dolduran Türk Milleti,yani
bizleriz. Etnik yapımız, inancımız ve rengimiz ne olursa olsun biz Türkiye
Cumhuriyeti’nin onurlu, şerefli birer yurttaşıyız. Bu ülkenin her
metrekaresinde, her noktasında hepimizin hakkı vardır. Hepimiz bu ülke için
birlik, beraberlik içerisinde çalışacağız. Hiç merak etmeyin, biz bu
güçlüklerin üstesinden geliriz. Bu ülke daha demokratik ve adil olacak. Herkes
kendini güvende hissedecek. Refah adaletli bölüşülecek. Bu zor günlerin hepsini
hep beraber açacağız. Ben kentinizin belediye başkanı olarak, sizler de
yurttaşlar olarak görevinizi yapacaksınız ve el birliği ile ülkemizi hep
beraber kalkındıracağız” ifadelerini kullandı.
Program,plaketve hediye
takdiminin ardından toplu fotoğraf çekimi ile sona erdi.
0 Yorumlar