Nihat Gider yazdı: Kendimize Ait Kalmanın Huzuru


 

Kendimize Ait Kalmanın Huzuru

Herkes bir yere ait olmaya çalışırken, ‘’kendimize ait kalmanın huzurunu’’ seçebilecek miyiz?

Dünya değişmedi, sadece daha gürültülü ve daha talepkâr hale geldi.

Bugün her birey, mutlaka bir tarafa ait olmaya zorlanıyor; bir fikre, bir ideolojiye, bir gruba, bir savaşın tarafına... Bir takım tutar gibi, hayatını bir tarafın rengine boyamanı istiyorlar.

Taraf olmazsan eksik sayıyorlar seni, taraf olmazsan görünmez ilan ediyorlar, taraf olmazsan sanki insan olamamışsın gibi bakıyorlar yüzüne.

Oysa taraf olmanın, çoğu zaman ‘’kendi aklından ve kalbinden vazgeçmek’’ olduğunu idrak eden biri için artık her şey değişir..

Bu insanlar, gürültünün ortasında sessizce yürürler, ne alkış bekler, ne de linçten korkarlar.

Hayatın anlamını, bir tarafa ait olmanın sahte güvenlik duygusunu reddederek bulurlar.

Kalabalıkların içinde kendilerini kaybetmez, kaybettikleri konforun yerine gerçek bir özgürlük koyarlar: Kendilerine ait olma özgürlüğü..

Birileri sloganlar atabilir, seni düşünmeden bir şeyi seçmeye zorlayabilir. Ama bir an için durup kendine, “Ne oluyor? Neden bunu istiyorlar? Ve neden bunu yapmak zorundayım?”

diye sorabilirsen, işte o zaman birilerinin sloganı altında sıraya girmemeyi seçebilirsin.

Görünmek yerine "gerçek olmak" gibi zor bir yolu bir kere seçebildiğinde, kendi sesinle, kendi anlamınla yaşamın yeniden şekillenmeye başlar.

Taraf olmamak, dünyadan vazgeçmek değildir. Tam tersine, dünyayı olduğu gibi görmek ve buna rağmen insan kalmaya çalışmaktır. Sistemin dayattığı "ya bizdensin ya onlardan" ikilemini reddedip, kendi başına bir varlık olmayı seçmektir.

Ve işte o zaman, kalabalığın gürültüsüne kapılmadan yürüyen birilerinden biri oluverirsin, asıl hayat; adımlarının izinde saklanmayı bırakır ve kendini sana sunmaya başlar.

Kendine ait kalmanın huzuru ve özgürlüğünde kalmanız veya kavuşmanız dileğiyle...

Varlığınız daim olsun..

Nihat GİDER

 

Yorum Gönder

0 Yorumlar