Bir zamanlar perdeden yansıyan hayallere tanıklık eden, cıvıl cıvıl sinema salonlarıyla dolup taşan kadim şehir Tarsus, 1970'ler, 80'ler... Ne günlerdi!
Şar, Yeni, Aile, Saray, Levent, Yılmaz, Kanal, Aydın,Yıldız, Güneş Sinemaları... Her biri apayrı bir anı, bir masal kapısıydı.O koltuklarda ne aşklar yaşandı, ne kahkahalar atıldı, ne gözyaşları döküldü kim bilir?
Sinemaların Sonu ve Modern Bir Soluk..
Ne yazık ki, zaman acımasız. Televizyonun yaygınlaşmasıyla o büyülü
perdeler birer birer karardı.
Aile Sineması'nın boş binasına bakarken içim cız ediyor, o kahkaha sesleri
kulaklarımda çınlıyor sanki.
Koskoca Tarsus, bir dönem sinemasız kaldı. İşte bu, sinema tutkunları için
gerçekten büyük bir kayıptı.
Şimdi elimizde bir tek Tarsu AVM'deki Paribu Cineverse var. Modern, evet;
ama o eski ruhu, o sıcaklığı yansıtabiliyor mu? Tartışılır.
Tarsusluların Mersin veya Adana'ya gitmek zorunda kalması bile ne kadar
büyük bir özlem duyduğumuzu gösteriyor.
Yine de umut var!
Uğur Pişmanlık,Duatepe muhtarı Kemal Arslan, Gazateci yazar Okan Çalışkan
gibi değerli isimlerin çabaları, Tarsus Belediyesi'nin Nostalji Sinema Günleri
gibi etkinlikler, kaybolan bu kültürü yeniden canlandırma adına atılan önemli
adımlar. O eski filmleri açık havada, patlamış mısır kokusuyla izlemek... İşte
bu, Tarsus'un sinema ruhunu yeniden diriltme arayışıdır. Keşke kapanan o
sinemalar yeniden açılsaydı da her biri birer kültür merkezi olsaydı.
Tarsus'un sinema geçmişi, sadece binaların yıkılıp yerine yenilerinin
yapılmasıyla silinecek bir şey değil. O, bir toplumun anıları, kültürü ve
sosyal yaşantısının önemli bir parçası. Gelin, bu değerli mirasa hep birlikte
sahip çıkalım.
Belki bir gün, Tarsus'un her köşesinde yeniden o büyülü sinema ışıkları
parlar, kim bilir?
Sizce Tarsus'ta yeniden eski sinema ruhu canlanabilir mi?
Saygılarımla.
Tufan Dokucu
0 Yorumlar