Babalar günü; belki sadece bir gün olarak geçecek takvimden ama bir ömür içimizde taşıdığımız bir hisle anacağız babamızı.
Ona duyduğumuz güvenle, onunla kurduğumuz hayallerle ve bazen
artık aramızda olmasa da “o olsa ne derdi” diye içimize sorduğumuz
sessizliklerle...
Hayat bize istesek de istemesek de pek çok şeyi öğretir. Zamanla
büyürüz, düşeriz, kalkarız, severiz, üzülürüz ama çocukluğumuzun en erken, en
net duygularından biri hep baki kalır; güvende hissetmek ve o güven duygusunun
en derin kökleri çoğumuz için tek bir kelimede saklıdır: ‘’Baba’’.
Baba… Kimi zaman suskun bir çınar gibi, sadece orada durarak
bile güven veren; kimi zaman arkamızdaki görünmez güç, kimi zaman yol gösteren
bir pusula, kelimelere dökülmeyen ama varlığıyla kalbimize yazılan bir
varlıktır baba.
Evin direği değil sadece; özgüvenimizin, dik duruşumuzun,
mücadele azmimizin de kaynağıdır.
Baba dediğin, bazen cebindeki son parayı belli etmeden evin
rızkına katar, bazen içi yana yana vedalaşır ama gözyaşını göstermez, bazen bir
çocuğun arkasındaki sessiz kahraman, bazen de koca bir adamın içindeki küçük
çocuğu büyüten ilk kahramandır.
Güvenmeyi ondan öğreniriz, korkmamayı, dimdik yürümeyi, sözünde
durmayı…
Ve en çok da “sırtını birine dayamak ne demekmiş” onu tanıyarak
anlarız.
Çünkü baba olmak sadece çocuk büyütmek değildir. Baba olmak,
çocuklarının gözünde güçlü kalabilmektir. Hayatın en zor sorularına bazen tek
kelimeyle, bazen sadece bir bakışla cevap verebilmektir.
Dilerim ki; her evlada, sırtını yaslayabileceği bir baba nasip
olur ve her baba, evladının kalbinde bir ömürlük yer edinir.
Bu vesileyle, göğsümüzü gere gere “benim babam” diyebildiğimiz,
bize adım atmayı, düşmeyi ve yeniden kalkmayı öğreten tüm babalarımızın Babalar
Günü’nü saygıyla ve sevgiyle kutluyorum.
Varlığınız daim, gölgeniz hep yanımızda olsun…
Varlığınız daim olsun…
Nihat GİDER
0 Yorumlar