Vahap Seçer, Halk TV ekranlarında konuştu.. ‘’2 yılda “Çok değerli hizmetler yaptığımızı düşünüyoruz”
Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı Vahap Seçer, Halk TV ekranlarında yayınlanan “Fatih Ertürk ile Günün Raporu” programının canlı yayın konuğu oldu. Programda, Mersin Büyükşehir Belediyesi tarafından hayata geçirilen ve pandemi döneminde de yoğunluk verilen hizmetler hakkında konuşan Başkan Seçer, 2 yıllık hizmet dönemlerinin başarıyla geçtiğini söyledi.
“Meclis’te, meclis çoğunluğuna göre demokrasi işliyor”
Başkan Seçer, Mersin, Adana, İstanbul, Ankara
gibi illerin büyükşehir belediye meclislerinde çoğunluklarının bulunmadığını
vurgulayarak, “Meclis’te, meclis çoğunluğuna göre demokrasi işliyor.
Bugün Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde yaşanan sıkıntıların farklı bir
versiyonunu, çoğunluğun belediye başkanının partisine ait olmadığı meclislerde
yaşıyoruz. Ben bunu çok derinden yaşıyorum. Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin
parlamenter sistemde 3 temel görevi vardır. Yasama yapacaktır, denetim
yapacaktır, bir de temel parlamenter sistemin doğuşudur, halkın bütçe hakkını
kullanacaktır. Bugün baktığınız zaman böyle bir şeyden söz edemiyorsunuz. Yerel
siyaset de Ankara’dan, genel siyasetten etkileniyor. Burada yaşanan gerginlik,
buranın tutumu, burada herhangi bir siyasi partinin tutumu, yerelde bunun
grubuna da yansıyor” diye konuştu. Meclis’te kentin yönetimine dair
karar almakta zorlandıklarından söz eden Seçer, şöyle devam etti:
“Bizim devraldığımız tablo çok iyi bir tablo
değil. 31 Mart’ta 5 büyükşehir kazanıldı. Ankara, İstanbul, Adana,
Mersin, Antalya. Baktığınız zaman her birimizin kendine göre spesifik bazı
sorunları var. Ekonomik sorunlar var, insan kaynağı sorunu var. Binlerce insan
istihdam edilmiş. Görece olarak kaliteli bir istihdamdan söz etmeniz mümkün
değil. İşleri yapmakta zorlanıyorsunuz. Bütün bunları göz önüne aldığınız zaman
üstüne üstlük Meclis’te de alacağınız önemli kararları, kentin yönetimine dair
alacağınız kararları ve doğru kararları, kentin menfaati adına olması gereken
kararları almakta zorlanıyorsunuz. İşte bütçe yaparsınız, bir sonraki yılın
bütçesi, bir önceki yılın sonbaharında, parlamentoda da böyledir. Türkiye
bütçesi yapılır. Ekim ayında, Kasım ayında Plan Bütçe çalışır, Aralık ayında da
Meclis'e gelir. Bir sonraki yılın bütçesi geçer. Yerel parlamentolarda,
meclislerde de durum böyledir. Orada bir borçlanma kalemi koyarsınız bütçe
denkliği için. Şu masraflarım olacak, şu alanlara şu kadar bütçe ayıracağım. Şu
kadar bütçede bir açık söz konusu olacak. Bu açığı da borçlanma kalemi ile
gidereceğim dersiniz ve bütçe geçer, işinize bakarsınız.”
“Çok değerli hizmetler
yaptığımızı düşünüyoruz”
Büyükşehir Belediye Meclisi’nde
çoğunluklarının bulunmadığını ve bu nedenle de işlerin zora girdiğini aktaran
Seçer, kısıtlı kaynakları kullanarak ve israfı ortadan kaldırarak çok değerli
hizmetler yaptıklarını belirtti. Seçer, “Tabi ki biz büyükşehir belediye
başkanları olarak bunların arkasına sığınmıyoruz. Pekala da çok değerli
hizmetler yaptığımızı düşünüyoruz. Yani 2 yılda Cumhuriyet Halk Partili
büyükşehir belediyeleri, il belediyeleri, diğer ilçe belediyeleri önemli bir
süreç yaşadı ve başarı ile geçtiğini düşünüyorum bu 2 yılın” dedi.
Seçer, Mersin’in bir yandan çok zengin bir
kent olduğunu, diğer yandan da gelir dağılımında adaletsizliğin hat safhada
olduğunu anlattı. Mersin’de yerel yöneticilerin ilk olarak yoğunlaşacağı
projelerin sosyal projeler olduğunu ifade eden Seçer, “Biz de yönetime
gelir gelmez bunlarla başladık. Örneğin çok kısa bir süre içerisinde Mersin’de
11 binden fazla yurttaşımıza Halk Kart ile nakdi yardım yapıyoruz ve bu
yardımlar direkt mahalle bakkalından alışverişe dönüşüyor. Bir taraftan sosyal
yardım olarak ihtiyaç sahiplerini destekliyorsunuz, diğer taraftan da ekonomiye
katkı yapıyorsunuz. İşte ayda 1.5 milyon liralık bir yardım yapıyoruz. Bu
mahalle bakkalından alışverişe dönüştüğü zaman orada mahalle bakkalına da bir katkı
sunmuş oluyorsunuz” diye konuştu.
Seçer, Mahalle
Mutfakları ile ilgili konuştu: “Mesele onun maliyeti değil”
Büyükşehir Belediyesi tarafından yapılan sıcak
yemek yardımı hakkında da konuşan Seçer, düzenli yemek gönderilen yurttaşların
olduğunu fakat pandemi dönemiyle birlikte taleplerin arttığını ifade etti.
Seçer, “Çok sayıda yurttaşımız tabi ki pandemi önlemleri kapsamında
evlerinden de çıkamaz oldu. Özellikle 65 yaş ve üzeri insanlar. Dolayısıyla bir
talep patlaması oldu. Biz bu rakamı artırdık tabi” dedi.
Fatih Ertürk’ün Mersin genelinde 17 noktada 3
liraya 3 çeşit yemek hizmeti verilen Mahalle Mutfakları ile ilgili “Nasıl
mal ediyorsunuz 3 liraya?” sorusunu yanıtlayan Seçer, “Mesele
onun maliyeti değil. Onu parasız da verebilir belediye. Onu da yapıyoruz. İşte
yaşlı yurttaşlara, ihtiyaç sahibi yurttaşlara. Burada bizim ortaya koymak
istediğimiz mantık başka bir şey. Çok sayıda kadınımız var, çalışıyor.
Konfeksiyon atölyesinde, tarım alanında, serada ya da farklı bir işletmede
temizlikçi olarak çalışıyor. Biz bu Mahalle Mutfakları’nı yoksul semtlere
görece olarak kurduk ve bu kadın evine giderken diyelim ki 5 kişilik bir aile.
Eşi, kendisi, 3 çocuğu. 15 TL ödeyerek 3 çeşit yemeği alabiliyor. Bu önemlidir.
Maliyeti bunun üzerinde ama meselemiz o değil. O insan, o yemeği, parasını
verip almanın huzurunu yaşıyor” ifadelerine yer verdi.
“Süt yardımını
çocuklarımızın evlerine kadar yapıyoruz”
“Süt Senin Gurur Mersin”in projesiyle binlerce öğrenciye ulaştıklarını
söyleyen Başkan Seçer, “Geçtiğimiz yıl 1 milyon 200 bin paketti. Bu yıl
1,5 milyon pakete kadar çıkarttık. Pandemi öncesi yoksul semtlerde, ilköğretim
okullarında, 33 okulda haftada 52 bin öğrenciye bu yardımı yapıyorduk.
Pandemiden dolayı biliyorsunuz eğitimde bir aksama oldu. Süt yardımını
çocuklarımızın evlerine, sokaklarına kadar yapıyoruz” dedi.
“Pandemide ‘Evde
Bakım’ hizmetimizi arttırdık”
Pandemi sürecinde ‘Evde Bakım’ hizmetini de
yoğunlaştırdıklarını söyleyen Başkan Seçer, “Özellikle pandemi
dolayısıyla yurttaşların çocukları, yakınları gidip ailelerine bakamaz duruma
geldiler. Ya aileleri yaşlıdır, ya bakıma muhtaçtır, ya rahatsızdır günlük
bakımını yapamayacak kadar. Biz gidip bu insanların evde bakım hizmetlerini
görüyoruz. Ya da engelli bir birey vardır, onların bakımında zorlanıyorlar, biz
onlara hizmet götürüyoruz” dedi.
“Bu tavırları, uzun
yıllardır bir algıyı tuz buz etmenin bir sonucu olarak görürüm”
Ekonomik olarak sıkıntılar yaşamalarına rağmen
hizmetleri aksatmadan sürdürdüklerini ve bunun yanı sıra devraldıkları borcu da
oldukça azalttıklarını belirten Başkan Seçer, devamında şu ifadeleri kullandı:
“Bir taraftan alıp bir tarafı tamamlıyoruz. Bu
meseleye ben siyaseten bakıyorum. Çünkü bu tavırları, uzun yıllardır bir algıyı
tuz buz etmenin bir sonucu olarak görürüm. Yani şöyle bir algı vardı:
Türkiye’nin tek sahibi AK Parti ve iktidarları… Cumhuriyet Halk Partili
belediyeciler, belediye başkanları bu süreçte, yani pandemi sürecinde sosyal
belediyeciliğin ne olduğunu ortaya koydular. ‘CHP fakirin fukaranın derdini
bilmez, bunlar elittir, bunlar tuzu kurudur, bunlar yoksul mahallelere gitmez’
bunun gibi bir sürü kara propaganda ile toplumla Cumhuriyet Halk Partili
siyasiler arasına bir mesafe koydurmuşlardı. Bunlar tabii ki tuz buz oldu.
Bütün Büyükşehir Belediye Başkanlarımız bu süreçte önemli çalışmalar yaptı diye
düşünüyorum.”
“Demokrasilerde grup
kararlarının işlememesi lazım”
Meclis’te talep edilip de Cumhur İttifakı
tarafından reddedilen borçlanmaya ilişkin de konuşan Başkan Seçer, “Ankara
siyaseti yerel yönetimleri etkiliyor. Bu sadece Mersin'de değil, Ankara da,
İstanbul da, Adana da zorlanıyor. Aslında siyaseten de çok yanlış bir iş
yapılıyor. Zaten akıl karı değil yapılan işler. Bazen gerçekten anlamakta
zorlanıyorum. Biraz siyaseti bilen bir insan olarak söylüyorum. Muazzam siyasi
yanlışlar yapılıyor. Ben kendilerine de söylüyorum: ‘Halka indiğinizde siz iyi
görünmüyorsunuz. Bizi engelleyen, hizmetleri engelleyen, halkın yararına
yapılacak işlere engel koyan siyasetçiler ve meclis üyeleri olarak
görünüyorsunuz ve bundan partiniz etkileniyor’ diye birebir söylüyoruz. Ama
tabii ki onların savunması ‘Ne yapalım, bize bu şekilde davranmamız konusunda
telkinler geliyor’. Genel merkezlerinden mutlaka onların da bazı konularda
değerlendirme imkânı olmadan ‘Şunu yapın, bunu yapın’ şeklinde talimat
aldıkları yerler vardır. Bunun adına ‘parti disiplini’ denir, tırnak
içerisinde. Siyasetçiler kendilerini böyle kurtarıyor. ‘Ne yapalım, grup
kararı’ ama demokrasilerde her yerde, grup kararlarının işlememesi lazım. Akıl
var, izan var, mantık var, kentin geleceği var, vicdan var. Bunları görmek
lazım” diye konuştu.
0 Yorumlar