BÜYÜKŞEHİR’İN
DESTEKLERİ GENÇLERİ DE TARIMA YÖNLENDİRİYOR
BÜYÜKŞEHİR’DEN
GÜLNAR’DA YEREL NOHUT ÇEŞİTLERİNİN YERİNDE KORUNMASI İÇİN ÖNEMLİ DESTEK
BİR
ZAMANLARIN ‘NOHUT’ MEMLEKETİ GÜLNAR’DA GELENEK YENİDEN YAŞAYACAK
GÜLNAR’DAKİ
34 ÜRETİCİYE 2 BİN 40 KİLO TOHUM DESTEĞİ VERİLDİ
Mersin Büyükşehir
Belediyesi, “Yerel Nohut Çeşitlerinin
Yerinde Korunması ve Pazarlanması Projesi”ni hayata geçirerek, Gülnar’daki
34 üreticiye 170 dekar alan için 2 bin 40 kilo tohum desteği sağladı.
Üreticiler kendilerine ulaştırılan tohumların ekimini yaptı. Proje ile yerel
tohum üretimine teşvik edilen üreticilerin elde ettikleri ürünler, Toprak
Mahsulleri Ofisi’nin belirlemiş olduğu fiyatın % 25 fazlasına alım garantili
olacak.
Gülnarlı üreticiler
eskiden nohut için ilçede festivallerin yapıldığını söyledi. Projeye katılan
üreticilerden Hamit Şen, “Önceden dünyada
duyuluyorken şu an Türkiye’de bile Gülnar nohudunu bilen yoktur. İnşallah Vahap
Başkan’ın sayesinde bu en azından Türkiye’ye duyurulacak” derken, 21
yaşındaki oğlu Mehmet Seçkin Şen ise “Eski
tohum derler. Söylediklerine göre daha dayanıklı oluyormuş. Yeni nesil olunca
biz pek bilmiyoruz. Öğrenmeye çalışacağız. Bu meslek artık bize bakıyor. Kazanç
varsa burada var, toprağımızda var. Ata toprağında var” diye konuştu.
MERSİN/
(FOTOĞRAFLI-GÖRÜNTÜLÜ)
Mersin Büyükşehir
Belediyesi, “Yerel Nohut Çeşitlerinin
Yerinde Korunması ve Pazarlanması Projesi”ni başlattı. Bahri Dağdaş
Uluslararası Tarımsal Araştırma Enstitüsü ile işbirliği içerisinde yürütülen
proje kapsamında Gülnar ilçesindeki 34 üreticiye 170 dekar alan için 2 bin 40
kilo tohum desteği sağlandı. Projeyle yerel nohut çeşitlerinin yerinde
üretilmesi amaçlanıyor. Üreticiler, bir zamanlar adına festivaller organize
ettikleri ancak bir süredir unutulmaya yüz tutmuş yerel nohut çeşitlerini
yeniden toprakla buluşturmanın mutluluğunu yaşıyor. Büyükşehir’in destekleri
gençleri de tarıma yönlendiriyor.
Gülnar’da
nohut eski cazibesine kavuşacak
Elma ve bademiyle ünlü Gülnar’da
bir zamanlar üreticinin tek geçim kaynağı olan nohut üretimi şu günlerde yok
denecek kadar az. Yerel nohut çeşitlerinin yerinde üretilmesi, korunması ve
üretiminin sürdürülmesi için harekete geçen Mersin Büyükşehir Belediyesi Tarımsal
ve Veteriner Hizmetleri Dairesi, bu çerçevede Bahri Dağdaş Uluslararası Tarımsal
Araştırma Enstitüsü ile ortak proje başlattı.
Bu kapsamda Gülnar’ın Bereket,
Dayıcık ve Şeyhömer mahallelerinde toplam 34 üreticiye 170 dekar alan için 2
bin 40 kilo tohum desteği sağlandı. Bu rakam, 5
dekar alana 60 kilo tohum olarak yansıyor. Büyükşehir, gerekli görülmesi
durumunda üreticilere gübre ve zirai ilaç desteği de verecek. Nohutlarını
alan üreticiler önce toprağı ekime hazır hale getirdi, ardından tohumları toprağa
serpti. Gülnarlı nohut üreticileri, bir geleneği yeniden yaşatmanın heyecanını
taşıyor. Proje ile yerel tohum üretimine teşvik edilen
üreticilerin elde ettikleri ürünler, Toprak Mahsulleri Ofisi’nin belirlemiş
olduğu fiyatın % 25 fazlasına alım garantili olacak.
Başkan
Seçer, “Burası aslında doğal bir gen bankası” demişti
Geçen yıl Silifke’nin
Balandız Mahallesi’nde atalık sarı buğdayla başlayan destek sürerken, bu sene
ise Gülnarlı üreticinin yüzü güldü. Projenin protokol imzaları Nisan
ayının ilk haftasında Büyükşehir Belediye Başkanı Vahap Seçer ile Bahri Dağdaş
Uluslararası Tarımsal Araştırma Enstitüsü Müdürü Dr. Fatih Özdemir tarafından
atıldı. Başkan Seçer, proje ile yerel bir nohut çeşidinin hem üretimi
hem de yaygınlaştırılmasının sağlanacağını ifade ederek, “Burası
aslında doğal bir gen bankası” demişti.
“Üreticilerin
tohum girdileri ve zirai ilaç girdilerini biz karşılayacağız”
Tarımsal ve Veteriner
Hizmetleri Dairesi’nde görevli Ziraat Teknikeri Ali Karakış, projenin detaylarını
anlatırken, “Projemizle birlikte
Gülnar’da belirlemiş olduğumuz 3 mahallemiz var. 3 mahalleden 34 üreticimiz bu
projeden faydalanacak. Proje kapsamında üreticilerin tohum girdileri ve zirai
ilaç girdilerini Mersin Büyükşehir Belediyesi olarak biz karşılayacağız. Bu
sayede üreticilerimiz ekonomik anlamda kazanç sağlamış olacaklar. Aynı zamanda
Gülnar’da yok olmaya yüz tutmuş atalık nohut çeşitlerinin ticari anlamda,
üretim alanları daha fazla yayılmış olacak” diye konuştu.
“Yerel
atalık nohut çeşitlerinin en büyük özelliği kendine has bir aromasının
olmasıdır”
Yerel atalık nohut
çeşitlerinin kendine has özelliklerinden bahseden Karakış, “Yerel atalık nohut çeşitlerini diğer nohutlardan ayıran en büyük
özelliklerinden birisi genetiği değiştirilmediği için kendine has bir
aromasının olmasıdır. Tescilli bir ürün taneleri iri, albenisi iyi gibi
gözükebilir. Lakin yerel atalık nohut çeşidimizin kendine has aroması vardır ve
genetiği değiştirilmediği için sağlıklıdır. Aynı zamanda erken pişmesinden
dolayı dünya çapında bir marka değeri görmektedir” dedi.
“Enstitümüzde
yaptığımız çalışmada yerel nohut olanları belirledik”
Tarım ve Orman
Bakanlığı’na bağlı Bahri Dağdaş Uluslararası Tarımsal Araştırma Enstitüsü’nde
Ziraat Yüksek Mühendisi olarak görev yapan Murat Küçükçangar ise projeye
sundukları katkıdan bahsederek, “Enstitü
olarak yeni tohumlar ıslah ettiğimiz gibi eski atalık tohumların yerinde
korunmasıyla ilgili çalışmalar da yürütüyoruz. Bu çalışmaların birini de
Gülnar’da nohut üzerine yapıyoruz. Daha önce Büyükşehir Belediyesi’ndeki
arkadaşlarla birlikte bölgedeki nohutları topladık. Enstitümüzde yaptığımız
çalışmada yerel nohut olanları belirledik” dedi.Yerel nohutların her
birinin bir gen kaynağı olduğunu vurgulayan Küçükçangar, “Bunun bir şekilde yerinde de devam etmesi gerekiyor. Tarım ve Orman Bakanlığı
olarak Ankara ve İzmir’deki gen bankalarında bunlar saklanıyor. Elimizde mevcut
ama üretimin de devam etmesini istiyoruz” diye konuştu.
“Nohutta
da benzer çalışmayı yürüteceğiz”
Projeyle birlikte
üreticilere eğitimler verdiklerini, ekimden sonra da tarlada eğitimlerin
süreceğini belirten Küçükçangar, geçen yıl bu projenin bir benzerini
Silifke’nin Balandız Mahallesi’nde yürüttüklerini belirtti. Geçen yıl atalık
sarı buğdayların ilk hasadını yaptıklarını belirten Küçükçangar, “Bu, ikinci yılı. Çiftçilerimiz de memnun
oldu. Bunun tanıtımını yapıyoruz. Aynı zamanda bundan sonra sarı buğdayın
tescil edilmesiyle ilgili çalışmalar yürütüyoruz. O aşamaya geldik. Nohutta da
benzer çalışmayı yürüteceğiz”dedi.
“Eskiden
köylüler bu nohut üzerinden alışveriş yaparlarmış”
500 civarı nüfusa sahip
Bereket Mahallesi’ninMuhtarı Ünal Cin, bu çalışmanın kendi mahallesinde de
yürütülüyor olmasından memnun olduğunu belirterek, “Bu nohut eskiden bizim geçim kaynağımızdı. Şu an tükenmek üzere. Bizim
buranın nohudu çok vitaminli bir nohut. O yüzden bunu çoğaltmak istiyoruz. Bu
nohut eskiden milletin geçim kaynağıymış. Mesela köylüler bu nohut üzerinden alışveriş
yaparlarmış. Bizi desteklediği için Vahap Başkanımıza çok teşekkür ederiz”
dedi.
“Bu,
bizim eskiden bildiğimiz Gülnar nohudu”
Bereket Mahallesi’nde
yaşayan ve projeye katılan üreticilerden Hamit Şen, üzüm ve elma üretimiyle
uğraştıklarını belirterek, “Üzüm çok
azaldı. Üretim zayıfladı. Artık para etmiyor. Vatandaş ister istemez masrafı
karşılayamıyor. Bu da bizim eskiden bildiğimiz Gülnar nohudu. Memleket zaten
nohutla geçiniyordu. Şimdi zorla ekiyoruz. Eskiden dünyada duyuluyorken şu an 2
lira 3 lira.Yani yerden toplamasını kurtarmıyor” dedi. Büyükşehir’le
yeniden nohut üretimine başlayacak olmanın sevincini yaşayan Şen, “Almanya’da bile Gülnar nohudu diye geçiyordu.
Ama şimdi Gülnar nohudu desen belki bilen bile yok. Önceden dünyada duyuluyorken
şu an Türkiye’de bile Gülnar nohudunu bilen yoktur. İnşallah Vahap Başkan’ın
sayesinde bu en azından Türkiye’ye duyurulacak” diye konuştu.
“Aile
mesleğimi devam ettireyim diye uğraşıyorum”
Hamit Şen’in 21
yaşındaki oğlu Mehmet Seçkin Şen, eğitimine devam ederken ailesine de yardım
ettiğini belirterek, “Eski tohum derler.
Söylediklerine göre daha dayanıklı oluyormuş.Yeni nesil olunca biz pek
bilmiyoruz. Şehirde olunca da anlamıyoruz işte. Öğrenmeye çalışacağız. Bu
meslek artık bize bakıyor. Gençler arasında şu an köyde en fazla ben bu işlerle
uğraşıyorum. Diğerleri hep ‘şirkete gideyim, başka yerlerde çalışayım’
amacında. Sadece ben aile mesleğimi devam ettireyim diye uğraşıyorum.Bu işlerde
şu an pek bir şey dönmüyor ama desteklerle, yardımlarla ileride bir şeyler
doğacağına inanıyorum. Sadece burada var. Diğer türlü pek bir kazanç yok
büyükşehirlerde. Kazanç varsa burada var, toprağımızda var. Ata toprağında var” dedi.
“Önceleri
festivali bile yapılıyordu”
Üreticilerden Behçet
Gündüz, eskiden Gülnar nohudunun bilinir olduğunu ancak artık eski ününü
yitirdiğini belirterek, “Gülnar’da
yıllar önce en meşhur ürün nohuttu. Daha önceleri festivali bile yapılıyordu.
Bundan sonra umarım daha iyi olur. İlla ki üretime katkı sunulacak. Daha iyi
geçinmek için illa ki bir katkı sunacaktır” diye konuştu.
0 Yorumlar