Başkan Vahap Seçer, FOX TV’de yayınlanan İsmail Küçükkaya ile Çalar Saat programının konuğu oldu. CHP’nin tezkereye hayır oyu vereceğine yönelik açıklamasını doğru bir karar olarak nitelendiren Başkan Seçer, bölgedeki çatışma ortamından en fazla etkilenen illerden birisinin Mersin olduğuna dikkat çekti. Seçer, “Orada bir an önce savaş ortamının ortadan kalkması, huzurun, barışın sağlanması gerekiyor” dedi. Seçer, CHP iktidarında Suriye ile tüm sorunların çözüleceğini belirterek, “Şunu da açıklıkla ifade edeyim; Suriye’ye gidecek ilk belediye başkanlarından bir tanesi de ben olurum” diye konuştu.
Belediyecilikte sosyal
hizmetin önemini vurgulayan Seçer, “Cumhuriyet
Halk Partili belediyeler algıları tuzla buz etti. Belediyecilik sadece beton,
yol, büyük büyük binalar, imar rantı değil; belediyecilik halkımızın tam
gönlüne girmek, soğuk havada onun yanında olup ortamı ısıtmak, sıcak havada
ortamı soğutmak, açken doyurmak, acı çekerken onun acısını dindirmek;
belediyecilik bu. Bir sosyal devlette, vatandaşın annesi, babası,
dayısı değil devleti olur” diye konuştu.Mersin’in
muazzam ve vizyon ortaya koyan bir
kent olduğunu kaydeden Seçer,“Merkezi
hükümetin yüzü bize dönük olursa Mersin’i kimse tutamaz” dedi.
Mersin Büyükşehir
Belediye Başkanı Vahap Seçer, FOX TV ekranlarında yayınlanan İsmail Küçükkaya
ile Çalar Saat programının canlı yayın konuğu oldu. CHP’nin tezkereye hayır oyu
vereceğine yönelik açıklamasını değerlendirenBaşkan Seçer, Suriye’de savaşın
bitmesi, huzurun ve barışın bir an önce sağlanması gerektiğini söyledi. Sosyal
belediyecilikte hayata geçirdikleri hizmetleri anlatan Seçer, “Cumhuriyet Halk Partili belediyeler
algıları tuzla buz etti. Bir sosyal devlette, vatandaşın annesi, babası,
dayısı değil devleti olur”
dedi.
“Mersin’de
yaşayan ailelerin Suriye’de hala bağlantıları var”
Başkan Seçer, Mersin’de
220 bin civarı kayıtlı Suriyeli’nin olduğunu, bu sayının kayıt dışı
Suriyelilerle birlikte 350-400 bini bulduğunu söyledi. Tezkereye CHP’nin hayır
oyu vereceğini açıklamasını doğru bir karar olarak değerlendiren Seçer,
tezkerenin süresi ve içeriğiyle ilgili birçok belirsizlik bulunduğunu
vurguladı. Seçer, “Cumhuriyet Halk
Partisi grubu bence doğru olanı yaptı. Burada tabii terörle mücadeleyle,
Suriye’yle ya da komşularla ilişkileri ayırmak lazım. Hepimiz teröre karşıyız.
Nereden gelirse gelsin. Hangi gerekçeyle olursa olsun, terörün yanında durmak
ya da desteklemek mümkün değil ama şimdi Suriye, yani düşünün; Suriye’de bizim
soydaşlarımız var. Orada akrabalık ilişkilerimiz var. 100 yıl önce Birinci Dünya
Savaşı sırasında Osmanlı dağılırken, öncesine gittiğiniz zaman biz tebaayız.
Adana’da, Hatay’da, Mersin’de yaşayan ailelerin orada hala bağlantıları var”
diye konuştu.
“Bir
an önce Suriye’yle ilişkileri düzeltelim”
Bölgedeki olumsuzlardan
en fazla etkilenen illerden birisinin Mersin olduğunu vurgulayan Başkan Seçer, “Biz orada bu çatışma ve kaos ortamının
olmasını arzu etmeyiz. Bir an önce Suriye’yle ilişkileri düzeltelim”
ifadelerine yer verdi. Türkiye’de iktidar değişimiyle birlikte Suriye’de hiçbir
problemin kalmayacağına da dikkat çeken Başkan Seçer, “Sayın Kılıçdaroğlu da bu açıklamaları yaptı; biz iktidara gelir gelmez
nerede büyükelçiliklerimiz kapatılmış, gidip ilk olarak orada
büyükelçiliklerimizi açacağız ve müzakere sürecini başlatacağız. Şunu da
açıklıkla ifade edeyim; Suriye’ye gidecek ilk belediye başkanlarından bir
tanesi de ben olurum. Bizim alıp veremediğimiz nedir? Aynı tebaada yaşamışız,
aynı imparatorluğun çatısı altında. Aynı kaderi paylaşmışız. Geçmişimiz,
günümüz, geleceğimiz” dedi. Seçer, Mersin’de yaşayan insanların Suriye ile
dostluk, akrabalık ve ticari ilişkilerinin bulunduğunu belirterek, “Orada bir an önce savaş ortamının ortadan
kalkması gerekiyor, huzurun, barışın sağlanması gerekiyor”diye konuştu.
“Cumhuriyet
Halk Partili belediyeler algıları tuzla buz etti”
Mersin Büyükşehir
Belediye Meclisi’nde zaman zaman güzel tartışmalar yaşandığını, Meclis üyeleri
ile aralarında bir sorun olmadığını ifade eden Seçer, ortak hedeflerinin Mersin
olduğunu vurguladı. Zaman zaman farklı partilere mensup Meclis üyelerinden
hayata geçirdikleri hizmetlere yönelik teşekkürler aldıklarını kaydeden Seçer, “Hep söylüyoruz; Cumhuriyet Halk Partili
belediyeler algıları tuzla buz etti. Hani, ‘Fakiri fukarayı bilmez, yardımcı
olmaz, sosyal yardımları kesecek? Bunlar belediyeleri, ülkeyi idare edemez?’
Demek ki farklı şeyler oluyor” ifadelerini kullandı.
“Belediyecilik halkımızın gönlüne girmek”
Mersin’in tarım,
sanayi, ticaret, liman ve bu sektörlerin yarattığı lojistik anlamında zengin
bir kent olduğunu belirten Başkan Seçer, Türkiye’de en yüksek vergiyi ödeyen
kentlerin başında geldiklerini söyledi.Seçer, Mersin’in gelir adaletsizliğinde
Türkiye’de 2. sırada olduğunu, Büyükşehir Belediyesi olarak sosyal politikaları
öncelediklerini belirterek, “Belediyecilik
sadece beton değil, yol değil, büyük büyük binalar değil, imar rantı değil;
belediyecilik halkımızın tam gönlüne girmek, soğuk havada onun yanında olup
ortamı ısıtmak, sıcak havada ortamı soğutmak, açken doyurmak, acı çekerken onun
acısını dindirmek, belediyecilik bu.Millet İttifakı'nın ya da Cumhuriyet Halk
Partisi belediyelerinin tam da yaptığı şu anda bu. Onun için ezber bozuldu. Ama
bunu oy kaygısıyla yapmıyoruz bakın burası çok önemli. Bunu insani duygularla
yapıyoruz”dedi.
Mahalle
Mutfakları’nın sayısı 30’a ulaşacak
Sosyal hizmet konusunda
yaptıkları çalışmaları anlatan Başkan Seçer, Mersin Büyükşehir Belediyesi’nin
Aşhane hizmetine değindi. Aşhanede pişirilen3 çeşit yemeğin kent merkezi ve ilçelerde
dezavantajlı birçok mahallede kurulan Mahalle Mutfakları ile vatandaşa 3 TL’ye
ulaştırıldığını vurgulayan Seçer, şu anda 24 noktada hizmet veren Mahalle
Mutfakları’nın sayısını 30’a ulaştıracaklarını söyledi. Seçer, yaş almış ve
kronik rahatsızlığı olan vatandaşlara da yemeklerini ücretsiz ulaştırdıklarını
belirtti. Büyükşehir Belediyesi’nin Dosthane hizmetinden de bahseden Başkan
Seçer, “Bir
sosyal devlette, vatandaşın annesi, babası, dayısı değil. Nedir dayısı?
Bırakalım artık bu söylemleri. Devleti olur, sosyal devleti. Anayasal bir
devleti olur. Hukuku olur, kanunu olur, nizamı olur. Devlet vatandaşına bakmak
zorunda. Güvenliğini sağlamak zorunda. Temiz bir çevre sağlamak zorunda.
Gerekiyorsa sağlık hizmetlerini bedava vermek. Karnını doyurmak zorunda.
Yuvasını yapmak zorunda. Kışın başını sokacak bir evinin olmaması durumunda onu
yapmak zorunda ihtiyacı varsa buna. Devlet budur” dedi.
Kır Çiçekleri projesi
hakkında da bilgiler veren Başkan Seçer, kırsal mahallelerde yaşayan 10-12 yaş grubundaki
kız çocuklarını içeren projenin fırsat eşitliği yaratma amacı taşıdığını
söyledi.
“Metroyu
bir toplu taşıma projesinin ötesine taşıyalım dedik”
Başkan Seçer, Mersin’in
kurtuluşunun 100. yılı olan 3 Ocak 2022’de ilk temeli atılması planlanan Mersin
Metrosu’na dair de açıklamalarda bulundu. “Metroyu
bir toplu taşıma projesinin ötesine taşıyalım dedik” ifadesine yer veren
Seçer, şunları söyledi:
“Mersin
çok kozmopolit bir yer. Mersin, Türkiye’nin özeti. Merkezde 4 ilçe var. 4
merkez ilçede sosyokültürel, sosyoekonomik yapı çok farklı. Şimdi yaptığımız
34.4 kilometrelik bir raylı sistem. İlk etapta 13.4 kilometre yeraltından
geleceğiz. Doğu-batı aksından yeraltı metrosu. Zaten bize en çok maliyet
getirecek olan bu proje. Sonra ikinci etapta Mersin Üniversitesi, Mersin
Üniversitesi Hastanesi, o bölge çok hızlı gelişiyor. Orada da 8.4 kilometrelik
bir tramvay hattı, bir ring düşünüyoruz. Yine metroya bağlayacağız. Şu anda ilk
etapta, birinci etabın doğu noktasında, Tren Garı’nın olduğu, eski otogarın
olduğu bölgeden de Şehir Hastanesi’ne ve yeni otogara çıkacağız.”
Mersin Metrosu’nu
medeniyet projesi olarak değerlendiren Başkan Seçer, projenin kentte sosyokültürel
ve sosyoekonomik açıdan birçok sorunu çözeceğini vurguladı. Seçer, “Amerika’nın, İngiltere’nin, Paris’in ya da
Rusya’nın yaptığı 100 yıl, 150 yıl önceki projeleri biz 2021 Türkiye’sinde şu
anda Mersin’de yapacağız. Çok gözümde büyüttüğüm bir olay değil, onu da
söyleyeyim. Şu anda İstanbul’dayız. 200 kilometre yaklaşık raylı sistemi var
İstanbul’un ve 6 noktada da raylı sistem çalışması var. İstanbul bu noktalarda.
Neden Mersin olmasın? Mersin’in neyi eksik?” ifadelerine yer verdi.
Büyükşehir Belediye Meclisi’nde proje için 900 milyon liralık borçlanma yetkisi
verildiğini de sözlerine ekleyen Başkan Seçer, “Şu anda imzada bekliyor Hazine’de. Kısa bir süre içerisinde
imzalanacağını umut ediyoruz” dedi.
Başkan
Seçer, geçtiğimiz günlerde CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun da
katılımıyla bir Lojistik Zirvesi gerçekleştirdiklerini anımsatarak, Mersin’in
filo açısından lojistikte Türkiye’deki en güçlü illerin başında geldiğini
söyledi. Lojistik sektörünün kente sunduğu imkanlara da değinen Seçer, “Şimdi jeostratejisine bakın. Şu anda
lokasyonuna bakın. Doğu Akdeniz çanağının Türkiye'nin en yüksek elleçleme
miktarına sahip limanının kenti. Tarım var, turizm var, sanayi var, diğer
üretimler, aklınıza ne gelirse, Liman'ın getirdiği bir yük var. Bütün bunlar
lojistik sektörünü devasa hale getiriyor” diye konuştu. Başkan Seçer,
Mersin için büyük önem taşıyan ana konteyner limanı hakkında da
değerlendirmelerde bulundu.
“Merkezi hükümetin yüzü bize dönük
olursa Mersin’i kimse tutamaz”
Mersin’in
muazzam ve vizyon ortaya koyan bir kent olduğunu kaydeden Seçer,“İnşallah Allah'ın izniyle bizle beraber de
çok daha büyük vizyon ortaya koyacak” dedi. Şu anda Mersin’de 400 bin
geçici koruma altında Suriyeli’nin barındığını ifade eden Seçer, “Bu yükü taşıyor. Bu kente de yazık, bu
kentin insanına da yazık. Bizim 1 milyon 868 bin yerli nüfusumuz var. Ama
misafirlerle beraber 2.3 milyonlara çıkıyor. Şimdi siz 5., 6., 7. sırada
merkezi hükümet olarak vergi alıyorsanız, geri dönüşü de ona göre
sağlayacaksınız. 81 il arasında merkezden yatırım alan 22, 23, 24, 25. sırada
kent durumundasınız. Merkezi hükümetin yüzü bize dönük olursa Mersin’i kimse tutamaz.
Şu anda tutamıyor, zorluyor” dedi.
“Ben Mersin'e katkı yapmak istiyorum”
İsmail
Küçükkaya’nın “Bu isteği Cumhurbaşkanı
ile de konuşun, geçen Mersin’e geldi görüştünüz mü?” sorusu üzerine Başkan
Seçer, şu açıklamalarda bulundu:
“Maalesef çok arzu ettim, çok rica
ettim. AK Parti yöneticilerinden, siyasetçilerinden. Benim hakkımdır. Ben Mersin
Büyükşehir Belediye Başkanıyım. Bakın buradan ilk kez bir şey anlatacağım.
Sayın Cumhurbaşkanı’nın Mersin’e gelişi bize de bildirildi. Gittik Sayın Cumhurbaşkanı’nı
karşıladık, önümüzü ilikledik, biz de kendisine saygıda kusur etmedik. Dedim
ki, ‘Sayın Cumhurbaşkanı ile 10 dakika görüşmek istiyorum. 11 dakika değil.
Kentimle ilgili bazı hususlar var. Bunu rica edeceğim.’ Önce, ‘Yoğunluk, yarın görüşürsünüz
vesaire’. Ertesi gün bir açılış töreni düzenlendi. Ben de gittim ama bakın
oraya ben AK Parti'nin Genel Başkanı’nın toplantısına gitmedim. Türkiye
Cumhuriyeti Devleti'nin Cumhurbaşkanı’nın toplantısına gittim. Başta Sayın
Kılıçdaroğlu'na, muhalefete, yine ağzına geleni söyledi. Biz bunları da sineye
çekiyoruz. Sonra oradan ben yine ayrılıp gitmek zorunda kaldım ve Cumhurbaşkanı
da kentten ayrıldı gitti. Şimdi size soruyorum, bir kentin Büyükşehir Belediye
Başkanı ile bir ülkeyi yöneten Sayın Cumhurbaşkanı, hele hele oraya konuk
olacak, hele hele o kentin Büyükşehir Belediye Başkanı gidecek, karşılayacak,
saygıda kusur etmeyecek ama 10 dakika görüşemeyecek. Biz bu ülkeyi nasıl
yöneteceğiz, nasıl fayda sağlayacağız? Ben Mersin'e nasıl fayda sağlayacağım? Orada
olumsuzlukları nasıl aktaracağım, birinci ağızdan kime aktaracağım? Kim var Sayın
Cumhurbaşkanı ile Bakanlar Kurulu kabinesinin dışında
birebir görüşebileceğim hangi sıfatta, hangi makamda insan var Türkiye'de? Büyükşehir
Belediye Başkanlığından daha alası var mı bu hakka sahip olan? Ama görüşemiyorsunuz.
Ben Mersin'e katkı yapmak istiyorum, ben Cumhuriyet Halk Partisi'nin belediye başkanı
olarak seçildim. Ama söylüyoruz herkesi kucaklıyoruz. Herkesin belediye
başkanıyız.”
0 Yorumlar