BİZİM LEYDİ!
Leydi ile tanışalı 2-3 yıl kadar oluyor. Bizim Leydi’nin İngiltere kraliçesi Demir Leydi Diana ile bir ilgisi yok. Anlatacağım olay sadece bizi ve Tarsus’u ilgilendiriyor.
Sanırım 2023 yılının ilk aylarıydı.. Ve onunla İlk karşılaştığımızda bana çok ters bakmıştı.
Gözleri boncuk boncuktu ve bakışları çok sertti.
Oysa ben onu tanımazdım, o da beni tanımazdı. Onun boncuk boncuk bakan
gözlerinin içine bakınca daha çok hiddetlendi.
Hatta bir hayli sinir yaptı ki, bu da beni korkutmadı değil.
O sırada yanımıza gelen güvenlik personeli “bak bu Boncuk dayın. Bu dayını iyi tanı, o geldiği zaman rahatsız etme.
Hiçbir şey de deme” diye tembih etti.
Bu sözleri duyunca yanımızdan ayrıldı, arkasına bile
bakmadan yanımızdan uzaklaştı. Bu azarlamayı onun bize küsmesi
olarak yorumladım kendimce.
“Acaba bize küstü mü, yoksa kırıldı mı” diye
düşünmedim değil.
“Nasıl olsa yarın yine Borsa’ya giderim, o zaman
gönlünü alırım” diye kendi kendime tembihte bulundum. Yoksa benim Leydi ile bir
alıp vereceğim yok ki!
Ve ertesi gün yine yolum Tarsus Ticaret Borsası’na
düştü. Bizim akülü’nün kornasına basar basmaz, Leydi demir kapıda belirdi. Yine bana çok sert
bakıyordu. Öyle ki, ben de ona bakınca sinir yapıyor, bu nedenle gözlerimi onun
bakışlarından kaçırıyordum. Kapıya iyice yaklaştığımda üzerime geldi. Demek ki
bana kızgınlığı geçmemişti. Hatta iyice yaklaşınca daha çok sinirlendiğini fark
ettim.
“Merhaba Leydi” dedim.
Önce hiç ses çıkarmadı, sonra garip garip sesler
çıkararak bana bir şeyler söylemeye çalıştı. Ama onun dilinden anlamadığım için
ne dediğini çözemedim. Onun dilini bizim
dilimize çevirecek tercüman da olmayınca sessiz kalmayı tercih ettim.
Bir arkadaşım “Leydi’nin sana iyi davranması için
ona güzel hediyeler al. Mesela ceviz ve peynir al. Avucuna koy. Elini uzat, o Ceviz veya peyniri yerken
elinin kokusunu aldığında seni bir daha unutmaz ve tanır, bir daha da rahatsız
etmez” demişti. O arkadaşın tavsiyesine uyup ceviz ve peynir aldım, bir ara
kıyma bile aldım. Ama bizim Leydi tenezzül edip yemedi aldıklarımı. Diğer
zamanlarda da beni hep sert ve asık suratla karşıladı. Ters ters baktı, adeta
“Git buradan” der gibiydi.
Bu dediklerim iki güne bir tekrarlandı. Haftada üç
gün uğradığım Tarsus Ticaret Borsasının kapısında her gidişimde birbirimizle
papaz (ters düştük) olduk. Ama ne yalan
söyleyeyim, o her gidişimde mutlaka benimle cilveleşti. Üzerime gelip ters ters
bakması ve adeta “Git lan buradan” der
gibi anlaşılmayan sözler sarf etmesi bile benim hoşuma gidiyordu. Hatta çoğu
zaman peşime düşüp 100 metre kadar depar atarak kovaladığı bile oldu. Böylece günler haftaları, haftalar
ayları,aylar yılı tamamladı.
Önceki gün, takvimler 5 Ocak 2024’ü gösteriyordu.
Yine yolum Tarsus Ticaret Borsasına düştü.
Ama bu kez Borsanın kapısı sonuna kadar açık olmasına rağmen bizim Leydi
ortalıkta yoktu. Oysa hergün benim yolumu dört gözle bekleyen bu sarışın Leydi,
neden ortalıkta yoktu?
Acaba hasta mı olmuştu, yoksa buralardan terk-i
diyar mı eylemişti? Bunları düşünürken içime kötü bir his doğdu. Yanıma gelen
güvenlikçi bayana “Günaydın” dedikten sonra “Bizim Leydi nerelerde?” diye
sordum.
Güvenlikçi bayan önce sessiz kaldı, sonra “Leydi
gitti” diyebildi. Konuşurken ses tonu kısık kısık çıkıyordu.
“Nasıl yani” diye sordum. Ses yok… 1 dakika kadar
durduktan sonra “Bir kamyon çarpmış, yazık, kurtaramadık Leydi’yi” diyerek acı
gerçeği açıkladı. O an en yakın arkadaşımı kaybetmiş gibi donup kaldım, üzüldüm.. Hatta ağlamamak
için kendimi zor tuttum. Koskoca kamyon şoförü, sen geri geri gelirken bizim Leydi’yi
nasıl görmez ve ezersin.
Bu nasıl bir iştir?
Nasıl şoförlüktür..
Bu nasıl bir acıdır ki, onun ani kaybı kendisini tanıyan herkesi derinden yaralamıştır.
Leydi’yi uzaktan tanıyan ben bile bu kadar
üzülürken, onun mesai arkadaşları güvenlikçiler, Borsanın insan ve hayvan dostu Hasan Şanlı abisi kim
bilir ne kadar kahrolmuştur.. Onların üzüntüsünü ve acısını tahmin edebiliyorum
ve sadece gözyaşlarımı içime akıtıyorum..
Seni Unutmayacağım Leydi hanım…
İnanıyorum ki seni tanıyan herkes de benim gibi
unutmayacaktır.
0 Yorumlar