Tarsus’ta yayınlanan Aratos felsefe, kültür ve sanat dergisinin 120. sayısı çıktı. Emekten, yana, yurtsever, ilerici ve aydınlanmacı ilkelerle kendini tanımlayan dergi Tarsus'un tek entelektüel yayını olarak 19 yıldır, yerellikten evrenselliğe anlayışıyla yoluna devam ediyor.
Gazeteci Uğur
Pişmanlık’ın yayınladığı ve adını Antik Çağ’da yaşamış Tarsuslu filozoftan Aratos alan derginin, 120. sayısının konu ve
yazarları şöyle: Gericiliğe karşı aydınlanmacı mücadele, felsefe, örgütlü
güçle olur/Sunu (Uğur Pişmanlık), Çizgiyle/Karikatür, Ölü Bebek (Nazmi Bayrı),
Vah Yavrum Vah! (Berdan Günışığı), Hangi Yüreğe Dokunsan İçinden Bir Öykü Çıkar
(Uğur Pişmanlık), Siyanürlü Topraklar Üzerine (Havva Ağral), Prof. Server
Tanilli ile Söyleşi/‘Natalya’ Ya Da Leningrad’ın “Beyaz Gecelerinde” (Ali Özenç
Çağlar) Veba, Kaçamayacağımız Yazgı (Volkan Koyutürk), Persona: Türkiye’de
ve Türkçede Felsefi Kişilikler (Mustafa Günay), Yazı Araç ve Gereçlerinin
Kullanımı ve İnsan Üzerine Etkisi Hakkında Bir Değerlendirme (Dilek Biçer),
Mahzuni’li Bir Tarsus Akşamı (Fehmi Enginalp), Daha Kurulmadan Yıkılmış Modern
Harabelerin Altında İnleyen, Unutulmuş Eşsiz Bir Kent Tyana-Kemerhisar-6
(Ahmet Ünal), Kitaplar
Arasında.
Aratos Felsefe dergisi
Yayın Yönetmeni ve gazeteci-yazar Uğur Pişmanlık, derginin 120. sayısına
yazdığı önsözde, krizlerden beslenen bu kapitalist düzende emeği ile geçinen
insanların gündelik yaşamı giderek daha da zorlaşarak ağırlaştırdığını
belirterek şunları söylüyor, “Bir yandan zengileşme diğer yanda
yokullaşmayla sınıflar arası uçurum daha da büyüyor. İçinde yaşadığımız bu
sömürü düzeninin yarattığı eşitsizlikler ve çelişkiler bu mevcut sistem içinde
çözülemez bir hal alıyor.
Sorun sadece sıradan
emekçi insanların ekmeğinin küçülmesinde değil, buradan da beslenen doğa
katliamları, tarihi yapıların tahribatları, aşırı kar hırsıyla sürüp giden
acımasız sömürü, cinayete dönüşen iş kazaları, yer altı zenginliklerinin, insan
emeğinin ve ülke ile insanın geleceğinin emperyalist çıkarlara teslim
edilmesidir.
İnsanca yaşam sürmenin
zorlaştığı bu topraklarda gelecek karartılıyor. Bütün bunların yanında kültür
sanat da, sanatçılar da, akademisyenlerde nasibini alıyor. Kültürel yozlaşma,
dinci gericilik, daha açıktan göstererek ve tehditkâr bir şekilde kendini
ortaya koyan cemaatler, tarikatların eğitime, okullara saldırması, kitap
fuarlarında bile Şeyhleri, Şıhlarıyla boy göstermeleriyle karanlık bir
geleceğin yolu döşeniyor.
Hiç kuşkusuz, bu
ülkenin emekten yana, yurtsever ve ilerici aydınları elbette bu sermayeden
beslenen gericiliğe karşı aydınlanmacı bir mücadeleyi daha da yükseltecektir.
Felsefe, sanat ve siyaset, ileriye doğru toplumsal değişim ve dönüşümün
ideolojik ve pratik ayağını oluşturuyor. Bu dönüşüm ise ancak örgütlü bir güçle
sağlanabilir ve devrimci bir duruma evrilebilir.
* * *
Aratos Felsefe Dergisi
olarak, başta felsefe okulu olmak üzere, çeşitli felsefe ve kültür sanat
etkinlileri gerçekleştiriyoruz ve çabamızı sürdüreceğiz.
Aratos olarak çok şey
biriktirdik. Bundan sonraki sayılarımızda bir Aratos Güncesi oluşturarak
yaptığımız çalışmaları dergimiz sayfalarında kaydını tutacağız.
0 Yorumlar